27 Mart 2012 Salı

27 mart dünya tiyatro günü

   

Bu güzel günde, 2009 yılında hayatını kaybeden tiyatro insanı Augusto Boal'in Dünya Tiyatro Günü Bildirisini paylaşmak istiyorum. Şimdi siz de sokağa çıkın ve devam etmekte olan bu etkinliğe katılın.... 

Jana Sanskriti topluluğu


"Bütün insan toplulukları özel vesilelerle etkinlikte bulunurlar ve günlük hayatları içinde seyirliktirler. Sosyal örgütlenme bakımından da böyledirler ve şimdi burada izlemeye geldiğinize benzer etkinlikler üretirler.

Farkında olmasak bile insan ilişkileri teatraldir; mekân kullanımı, vücut dili, sözcüklerin seçimi, ses tonları, duygu ve düşüncelerin çatışması sahnede kullandığımız her şey yaşantımızda da vardır: insanın özü tiyatrodur.

Düğünler, cenazeler birer etkinliktir fakat aynı zamanda son derece aşina olduğumuz için farkında olmadığımız günlük ritüellerdir. Resmi bir devlet töreni, fakat aynı zamanda bir sabah kahvesi, günaydınlaşmak, ürkek aşklar, tutkuların büyük fırtınaları, bir senato toplantısı, diplomatik bir görüşme, hepsi tiyatrodur.
Sanatımızın temel amaçlarından biri, seyircilerin oyuncu da olduğu dünya sahnesinde insanları günlük hayatın etkinliklerine karşı duyarlı kılmaktır. Hepimiz oyuncuyuz; tiyatro yaparak, bakmaya alışkın olmadığımız için göremediğimiz, aslında aşikâr olan şeyleri görmeyi öğreniriz. Kanıksanmış olan şey görünmez olur; tiyatro yaparak günlük hayatın sahnesini aydınlatırız.
Geçtiğimiz Eylül teatral bir oyunla şaşkına döndük: Uzak ve yabancı diyarlarda ortaya çıkan savaşlara, soykırımlara, katliamlara ve elbette işkencelere rağmen güvenli bir dünyada yaşadığını düşünen ve saygıdeğer bir bankaya ya da güvenilir bir borsa simsarına yatırdığı parasıyla güvenlik içinde yaşayan bizler bu paranın aslında var olmadığını ve bunun kendileri hiç de sanal olmayan, üstelik ne güvenilir ne de saygıdeğer olan bazı ekonomistlerin kötü bir icadı olduğunu öğrendik. Tüm bunlar kimilerinin çok kazandığı, bazılarınınsa her şeyini yitirdiği karanlık bir öyküden, kötü bir tiyatro oyunundan başka bir şey değilmiş. Ve onların kararlarının kurbanı olan biz seyirciler balkonun en arka sırasında oturuyormuşuz.
Yirmi yıl önce Rio de Janeiro’da Racine’nin Phedra’sını sahneliyordum. Sahne ekipmanı zayıftı; yerlerde inek derileri, etrafta bambular. Her gösterimden önce oyuncularıma şunu söylemeyi adet edinmiştim: Gün be gün uğraşarak yarattığımız kurmaca bitti. Bambulara ulaştığınızda hiç birinizin yalan söyleme hakkı olmayacak. Tiyatro gizli hakikattir.
Etrafımıza baktığımızda tüm toplumların, etnik grupların, sınıfların ve kastların içinde ezen ve ezilenleri görürüz, adaletsiz ve merhametsiz bir dünya görürüz. Başka bir dünya yaratmak zorundayız çünkü bunun mümkün olduğunu biliyoruz. Fakat hem sahnede hem de hayatımızda oynayarak bu dünyayı kurmak bizim elimizde.
Az sonra başlayacak etkinliğe katılın, eve döndüğünüzde arkadaşlarınızla kendi oyunlarınızı oynayın ve daha önce göremediğiniz apaçık olana şeye bakın: Tiyatro sadece bir etkinlik değildir, bir yaşam biçimidir.
Hepimiz oyuncuyuz: vatandaş olmak bir toplumun içinde yaşamak değil onu değiştirmektir." 
                                                                    
Augusto Boal

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder