24 Eylül 2010 Cuma

Dar/Alan'da Kısa Paslaşmalar

İstanbul Üniversite'liler ne anlatmak istediğimi anlayacaklardır diye düşünüyorum.
Bir dar/alan mücadelesine örnek vermek istiyorum.
Bugün mezuniyet belgesi almak için gittiğim öğrenci işleri (ki bu da tartışılır bir konu yıllarca,öğrenci işleri değil,öğrenci engelleri resmen) memuruyla ufak bir gerginlik yaşadım.Konuyu büyütmek istemediğimden ufak bir tartışmayla sınırlı kaldı.
Mezuniyet belgesi için 6 adet 6x9 boyutunda ve normal 6 adet vesikalık istiyorlar. Bütün belgelerim tamam fakat memur fotoğraf kağıdı kalitesini beğenmeyince başvuruyu kabul etmedi zaar.
Ve yıllardır gıcık olduğum,neden diye sorguladığım konuya "parnak" basmış oldu kendileri.
Şimdi şöyle bir bilanço çıkarmamız gerekirse,sadece üniversite ile sınırlı kalırsak,okula ilk kayıt yaptırdığımız andan itibaren çeşitli sebeplerden dolayı bizden fotoğraf alırlar dosyamıza eklerler. Ve hiç bir zaman bu fotoğrafların başına ne gelir bilmeyiz. Her öğrenci belgesi aldığımızda da yenilerini isterler,dosyada olanları kullanmazlar. Mezun oluruz yine bol bol isterler.Ve bu böyle uzayıp gider. Bu vesikalıklar için harcanılan paralar ise o kadar boşunadır ki benim için...
İşte sırf kağıt kalitesi kötü,güzel durmayacak diye beni geri çeviren memura "Yahu bu fotoğrafları yıllarca bizden aldınız. Ne yapıyorsunuz bunca fotoğrafı?" diye sordum. Adam sorumu bir sorgulama olarak algıladı ve yüksek sesle cevap vermeye başlayınca, ben de dayanamadım karşılık verdim. Ama bürokrasi o kadar nalet bir icattır ki, bulduğum her eksikliğe saçma duruşa karşı öyle bir cevabı hazırdır ki... Memur da ona hizmet eder... "Orası benim görevim değil? diyerek sıyrılır işin içinden.
Bu fotoğrafları,efendim, her öğrencinin burs başvurusu,iş başvurusu için kullanıyorlarmış. Ben biliyor muymuşum bu okulda kaç öğrenci iş başvurusu yapıyor ve iş verenler okuldan onlar hakkında belge istiyor? Bilmiyor muşum efendim.
"Haa bir de öyle durumlar var ki...eh öğrenciler rahat durmadıkları için..."
"Anladım,polis!"
"Evet".
Anladım ve sustum.
Her yerde kaydımız,sicilimiz var. Gözetleniyoruz. Dinleniyoruz. Her hareketimiz kayıt altında.
Anladım,bir kez daha anladım..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder