8 Ekim 2011 Cumartesi

Saçma olanla yüzleşmek...

Tekrar başladım, Absürd Tiyatro üzerine yeniden okumalar yapıyorum. Önümüzdeki uzun bir zaman diliminde de bolca Absürd Tiyatro ve Samuel Beckett okuyacağım.

Saçma, uyumsuz, mantık dışı, anti-kahraman, anti-insan, durağanlık, beklemek, yabancılaşma.... ve bir düzine "saçma" kavramla yeniden bir araya gelmek, yeniden yüzleşmek durumdayım.Uyumsuzluğum gereği...

Aslında çok direttim, Absürd Tiyatro olmasın dedim, ama kaçamadım, kürkçü dükkanına geri döndüm. Ne yapalım, başa gelen çekilecek.


Zaten, içim çok saçma hissediyordu bu günlerde... Hmmm, bu günlerde değil sadece, zamanın büyük bir kısmında demek gerek.

Bu durumu bir görselle taçlandırmak gerekirse:

(Uzun yıllar önce bulduğum bir görsel, kime ait olduğunu bilmiyorum. Mealen: Korkma kardeş, absürd öldürmez, diyor.)

Yaşasın ironi, yaşasın kara mizah, yaşasın mim, yaşasın soytarılık, yaşasın palyaçoluk, yaşasın saçmalık...

1 yorum:

  1. gerçi bana, çok uyumlu birisin, derler ama. işte yaman çelişki!

    YanıtlaSil