2 Kasım 2010 Salı

"Yarın ben ne giyeceğim" sendromu

Büyük ihtimalle Amerikalı bir bilim insanı kadınların giysi dolabı ve ayna karşısında geçirdikleri zamanın ömrün kaç yılına denk geldiğini araştırmıştır...
(Bu arada lafı gelmişken, ben bu Amerikalıların her konuyla ilgili bir araştırma yapmış olmalarına ve basında da bunların haber değeri taşımasına uyuz oluyorum.:)
Konumuza dönelim..
Evet sayısal verileri bilemeyeceğim ama,ömrümün yarısını giysi dolabının önünde durup ne giyeceğimi düşünerek geçirdiğime eminim. Diğer yarısı da zaten acaba yakıştı mı diye ayna karşısında geçiyor.
Bu "ne giyeceğim sendromu" gün içinde başlar,uyurken bile devam eder. Bu "rahatsızlığın" genelde kadınlara özgü olduğunu düşünürler (erkekler) ama bence öyle değil. 5 dakikada ne giyeceğine karar veren erkekler olduğu gibi kadınlar da var ki onlara hayranız. Hatta o başarılı insanlardan ders almak isterim doğrusu.
Bu sendromun yan etkileri de yok değil. Mesela okula,işe vb. geç kalmak gibi.
Biz ne giyeceğimize gece yatmadan karar verdik zannederiz ama sabah kalktığımızda nedense fikrimiz değişiverir. Uykuya dalmadan önce şu pantalonun üstüne şu kazağa giyerim diye planlar yapılır,fakat sabah kalktığımızda bilinmeyen sebeplerden dolayı tasarladığımız konsepti beğenmeyiz,ya da kendimi çirkin zannederiz. Off hele bir muayyen günlerimizde isek! Ve istisnasız o sabahlar jean ve siyah t-shirt ile sonuçlanır.
Eee bu duruma hava koşulları da eklenince,planlar suya düşer. Hava durumu çok belirgin olmayan iklimlerde bizler ne yapacağımızı şaşırırız.
İşin sosyolojik boyutu da var tabii. Mesela kadınlar yaşadıkları semte göre giyinmek zorunda kalırlar,özellikle İstanbul'da. Veya ulaşım sorunu olanlar,toplu taşıma kullanmak zorunda olanlar öyle istedikleri gibi giyinemezler! Çünkü taciz edilme en popüler paranoyalardandır memleketimizde! (Bu durum işin acıklı boyutu tabii.)

Gün içinde kendimi dolabımı aklıma getirmeye çalışırken yakalıyorum. Daha işim gücüm bitmeden ne giyeceğime karar vermeye çalışıyorum. Aslında devlet herkese bir aile moda danışmanı uygulamasına başlasa,aile hekimi uygulaması gibi..harika olacak,makbule geçecek...evet her eve bir moda danışmanı lazım.



Bakınız:
http://www.eksisozluk.com/show.aspt=yar%C4%B1n%20ne%20giyece%C4%9Fim%20sendromu

1 yorum:

  1. Bu yazıyı yazdıktan biraz daha geliştirdim kendimi ne giyeceğime karar vermek konusunda.
    Mesela annemin dolabına dadanmak gibi. Gerçi bedenlerimizin uyuşması ne kadar iyi olabilir bir anne-kız meselesinde bilemiyorum, hele kız için :))

    YanıtlaSil