31 Mayıs 2012 Perşembe

Sisyphos

"Sisyphos'u dağın eteğinde bırakıyorum! Kişi yükünü eninde sonunda bulur. Ama Sisyphos tanrıları yadsıyan ve kayaları kaldıran üstün sadıklığı öğretir. O da her şeyin iyi olduğu yargısına varır. Bundan böyle, efendisiz olan bu evren ona ne kısır görünür, ne de değersiz. Bu taşın ufacık parçalarının her biri, bu karanlık dağın her madensel parıltısı, tek başına bir dünya oluşturur. Tepelere doğru tek başına didinmek bile bir insan yüreğini doldurmaya yeter. Sisyphos'u mutlu olarak tasarlamak gerekir." der Albert Camus.

Bu günlerde "torpil,haksızlık,adaletsizlik" gibi sözcükleri o kadar çok duyuyorum ki. Üstelik bizzat kendim de yaşıyorum.
Şu soru geliyor aklıma, yapılan bu haksızlıklar sizi sevdiğiniz, yapmak istediğiniz işten soğutur mu, yıldırır mı, yoksa sizi daha mı mücadeleci yapar?
Bazı insanlar şanslıdır, veya şanslarını kendileri yaratır. Fakat ne kadar adil bir kazanımdır bu, tartışılır. Ailesi, eşi, dostu yüksek mevkidedir, tanınmıştır; işte o kişi işi kapar. Yaşam mücadelesi verdiğimiz sürece hep bu durumla karşılaştık, karşılaşıyoruz... Torpil her yerde, her alanda...
Aslında sorduğum sorunun cevabı yok. Sadece yıllar içinde törpüleniyorsunuz. Belki de yılmayı bile tercih edebilirsiniz.
Her yer kurt kapanı gibi. Kim nereyi kaparsa, kim nereye kapağı atarsa. Birey olmaktan öte, "benci"liktir bu. Çünkü bu bir yarıştır. Sen kuyrukta beklersin,fakat biri arkadan gelir senin emeğini hiçe sayarak işini önce halletmek için atılır öne. İşini senden önce halleder, senden önce ulaşır, senden önce işe alınır. Çünkü düzen bunu gerektirir, düzenin ta kendisidir ona bu hakkı veren.

Albert Camus, Sisyphos'u yazdığı yıllarda belki de dünya savaşlarına şahit olmuş, yaşam umudu tükenmiş insanlığa bu "uyumsuz" durumun içinde Sisyphos inançlılığında hayatta kalmayı öğütlüyordu.
Peki ya şimdi, hak-hukukun işlemediği,kanunların sadece yazılı metinlerde kaldığı,adaletin ideolojilere hizmet ettiği bir dünyada hayatta kalmak için hangi inanca sığınmamız gerekiyor?

Bir "insan" olarak, bu ülkedeki geleceğimden endişeliyim...